KOMÜNİTE VE POPÜLASYON EKOLOJİSİ
Anadolu’ya özgü alageyik 12 yıl ömürlü olup hızlı hareket eden hayvan yazın beyaz lekeli kışın grimsi lekeli olup küçük sürüler halinde yaşar.
Komünite: Belirli bir alanda sürekli etkileşim içerisinde bulunan canlıların oluşturduğu topluluktur. Aynı yaşam ortamını paylaşan farklı türler topluluğu incelenerek kolaylık olsun diye Bitki, Hayvan, Bakteri, mantar komüniteleri ayrı ayrı olduğu gibi aynıda olabilir. Komünite’erin tipi ve büyüklüğü çeşitliliği ve çevre şartlarının organizmalar üzerindeki etkilere bağlıdır.
Sıcaklık, nem, yağış, besin vb. faktörler tür çeşitliliği dolayısıyla Komünite tipi ve büyüklüğünü etkiler.
Komüniteler tür çeşitliliği bakımından farklılık gösterir. Ekvatordan-kutuplara ovalardan-dağlara gidildikçe tür çeşitliliği azalır.
Kutuplar tür çeşitliliği az tropikal bölgelerde tür çeşitliliği fazladır. Tür çeşitliliği iklime bağlıdır. Coğrafi büyüklüğe bağlıdır. Ortamdaki suya bağlıdır. Ortamın endüstri atıkları ile kirletilmesine bağlıdır. Denizlerde ise ışık, ısı, oksijen tür çeşitliliğini etkiler.
Komünitede av avcı ilişkisi
Komünitede farklı türler mutaalizm (ortak yaşam), paratizm ( asalak yaşama ) ve av- avcı ilişkisi gibi rekabet nedeniyle sürekli etkileşim içerisindedirler. Aynı ortama fazla sayıda bireyler yerleştirmeye çalışınca rekabet oluşur.
Aynı ortamdaki bitkilerde su, ışık, mineral gibi etkenler sürekli rekabet oluşturur. Bahçe bitkileri yabani otlarla rekabet içinde olduğu gibi yabani otlar kendi aralarında yani aynı türün bireyleri arasında da rekabet vardır. Türler arasında olan rekabete türler arası rekabet denir. Buğday tarlalarında buğday ile yaban otları arasında rekabet vardır.
Ekolojik niş, bir canlının beslenmek korunmak, saklanmak, üremek ve diğer canlılarla ilişki içerisinde olmak için gösterdiği faaliyetlerin tümüdür. Bu etkinlikler farklı olarak ekolojik niş oluşumunu sağlar.
Rus bilim adamı iki protistia türü arasında aynı kültür ortamında birlikte yetiştirildiğinde powella türü sayısı artarken caudatum türü yok olmaya başlar. Bu türler benzer olduğu için aynı kaynaklar için rekabet olmuştur. Bu şekilde ekolojik nişleri aynı olan iki tür arasındaki rekabette türlerden bir yok olur veya doğal selleksüyonla yeni bir kaynaktan elde edilecek özellik kazanır. Ekolojik olarak benzer türler bir veya daha fazla farklılık varsa komünite içinde birlikte bulunabilirler.
Tür içi ve türler arası rekabet bitki ve hayvan popülâsyonlarının büyümesini sınırlar ve dengede tutar.
Popülâsyonun varlığını sağlıklı sürdürmesi için su-besin-ışık-üreme alanları-yaşam alanları ve çevresel kaynakları kullanma türlerle rekabetle bağlantılıdır.
Rekabetin en önemli etkeni türlerin gelişme olgunlaşma dönemlerinde farklı olmasıdır. Bu fark azaldıkça rekabet artar. Fark artıkça rekabet azalır. Örnek kültür bitkisi ile yabani ot veya mısır fasulye gibi ekimlerdeki rekabet verimi etkiler.
Hayvan komünitelerinde bireylerinin çoğu birbirini yiyerek beslenir.Besin alan hayvan av beslenen hayvan ise avcı olarak isimlendirilir.Örnek Vaşak Tavşan arasında av-avcı ilişkisi var.Vaşak avcı,Tavşan ise av dır.
Vaşak popülâsyonu artarken tavşan popülâsyonu azalır. Tavşan popülâsyonu artarken vaşak popülâsyonu azalır. Belli bir süre tavşan bulamayan vaşak lar arasında tür içi rekabet olur. Bu tavşan popülasyon artışını sağlar. Av artarken avcı azalır. Buna av-avcı ilişkisi denir.
KOMÜNİTELERDE SİMBİYOTİK İLİŞKİLER
İki farklı türün yarar veya zarar görerek (birbirine) yaşamalarına ortak yaşam –simbiyotik yaşam-birlikte yaşam denir.
MUTUALİZİM: İki veya daha fazla türün karşılıklı fayda=yarar sağlayarak yaşamaları farklı özelliklerde olup birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayan türler arasında olur. Heterotrof canlı ile ototrof canlı arasında olur. Mantar ile alg ler arasında olur. Bu birlikteliğe Liken denir. Mantarlar alglerin ürettiği fotosentez ürünleri kullanır. Alglerde Mantarlardan su ve mineral ihtiyacını karşılar. İki canlı birbirine muhtaçtır. Filler ile üzerinde yaşayan haşereleri yiyen kuş türleri arasında mutualizm gevşek mutualizm dir.
KOMMENSALİZİM: Birlikte yaşayan iki türden yararlanan türe konuk diğer etkilenmeyen türe konak denir. İstiridyenin sırt boşluğunda küçük yengeç türü yaşar. Yengeçler konağın yemediği arta kalın besinleri yer beslenir. Ve dış etkilerden korur. Yengece bir fayda sağlamaz.
PARAZİTİZİM: Birlikte yaşayan organizmalardan biri yarar görürken diğeri zarar görür. Parazit üzerinde yaşadığı konağın besinini kullanır atıkları ile üzerinde yaşadığı canlıya zarar verir. Enzim ve sindirim sistemleri gelişmemiştir. Üremeleri hızlıdır.
Bir Hücreli Parazitler: Bakteri, amip, kamcılılar insanda sıtma dizanteri kolera v.b. hastalık yaparlar.
Bitkisel Parazitler: Bunlar yarı parazitler ve tam parazitler diye ikiye ayrılır.
Yarı Parazitler: İnorganik maddeleri kullanarak organik madde sentezlerler. Ökse otu gibi. Üzerinde yaşadığı bitkinin gövdesindeki ksilemden su ve sudaki inorganik bileşikleri alırlar.
Tam Parazitler: Fotosentez yapmazlar. Yaprakları küçük ksilemleri zayıftır. Üzerinde yaşadığı bitkinin iletim sistemini kullanır. Su ve organik madde ihtiyacını karşılar.
Hayvansal Parazitler:
a-İç Parazitler: Sindirim sistemleri yok. Konağın sindirilmiş besinlerini kullanır. Hareket duyu sinir sistemleri basit ama üreme sistemleri gelişmiştir. Tenya, bağırsak solucanı örnektir.
b-Dış Parazitler: Sindirim sistemleri gelişmiştir. Sindirim enzimleri az. Konağın kanını veya vücut sıvısını emerler. Bit pire kene örnektir.
SÜKSESYON: Komüniteler zamana bağlı değişir. Canlılar zamanla ölür yerine yenileri gelir. Ancak insan müdahalesi baraj, yol, aşırı otlatma, v.b yangın, sel, doğal afet gibi nedenler komünite yapısını bozar. Bozulan komünitelerde öncü türler ortaya çıkar. Zaman içinde bunlar yerini başka türlere bırakır. Bu sıralı yapı komünite yerini alıncaya kadar devam eder.
Belirli bir bölgede uzun bir zaman içinde türlerin aşamalı olarak birbirlerinin yerlerini almasına süksesyon =ardıllık veya sıralı değişim denir.
Bazen ormanda bir veya iki tür bütün ormanın görünüşünü etkiler. Bu etkiyi yapan türe baskın tür denir.
I.BİRİNCİL SÜKSEYON: Üzerinde canlı bulunmayan ortama canlı yerleşmesidir. Başlangıçta şartlar canlı gelişimine elverişli olmayabilir. İlk olarak Liken, yosun, ot, funda, çalı, ağaç evreleri değişimi olur.
Liken evresi: Kaya kum çakıl ortamında sadece liken gelişir ve ortamın topraklaşmasını sağlar.
Yosun evresi: Likenler rekabeti kaybeder. Yosunlar ortaya çıkar ortam nemlenir ve omurgasız hayvanlar ortama yerleşir. Ölü organizma ve atıkları çürüyerek toprak kalitesini artırır.
Ot evresi: Bitkiler rekabeti kazanır ortama otsu bitkiler yerleşir. Zamanla hayvan çeşitliliği artar.
Funda Çalı evresi: Ortama rekabeti kazanan böğürtlen ardıç gibi küçük ağaçlar yerleşir. Hayvanlar arası rekabet olur. Hayvanlar beslendikleri bitkilerin tohumlarını taşır.
Ağaç evresi: Funda çalı evresi sonunda Büyük ağaçlar ve altında hayvan türleri küçük bitkiler oluşur. Ortam şartları değişmez ise dengeli komünite oluşur.
Dengeli komüniteye klimaks denir.
2-İKİNCİL SÜKSEYON: Toprak yapısı bozulmadan komünitenin aşırı otlatma yangın gibi nedenlerle yapısının bozulmasıdır. Tarım ve otlatma yapılan alanlar terk edildiğinde oluşan durumdur. Önce bir yıllık bitkiler-kısa bodurumsu çalılar-kavak türleri sedir ağaçları sırasıyla ortaya çıkar. En son meşe ve akça ağaç kayın’dan oluşan ormanlar oluşur.
19 asırdan itibaren sanayileşme çarpık yerleşim komünite ve ekosistemlerin bozulmasına neden olmuş. Bu çevre sorunlarını giderip doğal kaynakları korumamızın önemini artırmıştır.
POPULASYON EKOLOJİSİ
Canlılar çevresel faktörlerin etkisinde kalarak çevreye uyum sağlar. Canlıların sayıları mevsimsel olarak arta veya azalır. Canlılar bulundukları ortamda topluluk oluşturur.
Popülâsyon: Aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluktur. Belirli zaman aralığında belli bölgelerde oluşan aynı türe ait bireyler topluluğudur. Sınırları belirlenir. Türkiye deki insan popülâsyonu, Mersindeki insan popülâsyonu gibi. Alan çok büyük çok küçük olabilir.
POPULASYON DİNAMİĞİ
Popülasyon yoğunluğu büyüklüğü dağılımı yaş dağılımı popülasyon dinamiğidir.
Popülasyon yoğunluğu: Birim alana düşen birey sayısıdır.
Popülasyon yoğunluğu İşaretleme veya örnekleme yöntemi ile belirlenir.
Doğum Oranı: Birim zamanda popülasyona katılan birey sayısıdır(üreme ile).
Ölüm oranı: Birim zamanda popülasyondan ayrılan (ölüm ile) birey sayısıdır.
Doğum ve ölüm oranı verileri popülasyon hakkında verileri popülasyon hakkında büyüklük-denge v.b bilgileri verir.
Popülâsyon büyüklüğü birim zamanda popülâsyonu oluşturan birey sayısıdır. Popülâsyona dışarıdan katılan bireylere iç göç, ayrılanlara ise dış göç denir.
A B C
POPÜLASYON DOĞUM ÖLÜM
BÜYÜKLÜĞÜ = VE İÇ GÖÇ - DIŞ GÖÇ
B>C İSE POPÜLÂSYON BÜYÜKLÜĞÜ ARTAR
B<C İSE POPÜLÂSYON BÜYÜKLÜĞÜ AZALIR
B=C İSE POPÜLÂSYON DENGEDEDİR
Yüksek çoğalma potansiyelinde olan (sınırlama yoksa) popülasyon J tipi büyüme eğrisi ile büyür.
Çevresel sınırlama nedeni ile ölüm oranı artar ise popülasyon birey sayısı artmaz. Popülasyon taşıma kapasitesine yaklaşıldıkça büyüme yavaşlar. Büyüme eğrisi sağa sola doğru eğim yaparak S şeklini alır. Popülâsyon doyma noktasına ulaşarak dengelenir.
Taşıma kapasitesi: türler arası rekabet av-avcı ilişkisi sıcaklık yağış ışık toprak besin vb faktörler popülasyon büyümesini etkiler. Hiçbir popülasyon sınırsız büyümez. Popülasyonun birey sayısı artışları büyüme-üreme-beslenme için yeterli kaynak sağlamalarını engeller. Belli bir yaşam alanında bulunabilecek en fazla birey sayısına taşıma kapasitesi denir.
Popülasyonda birey sayısı arttıkça (taşıma kapasitesine) yaklaştıkça çevre direnci artar. İklim hastalık rekabet vb etkenler çevre direncini arttırır. Bu büyüme hızını azaltır yavaşlatır. Popülasyon belli sınırlar arasında kalır.
Popülasyon Dağılımı: Popülasyondaki bireylerin belirli bir alandaki yerleşme biçimidir. Ya kümeli ya düzenli yada rastgele dağılım olur.
Popülasyonda yaş dağılımı dengede olan bir popülasyonda her yaş gurubu birey sayısı aynıdır.Doğum ile ölüm birbirine yakındır.
Azalan popülasyonda yaşlı nüfus fazla genç nüfus azdır. Doğum azdır.
Büyüyen popülasyonda genç nüfus fazla genç nüfus azdır. Doğum fazladır.
Popülasyondaki Aşırı Büyümenin Olası Sonuçları
Popülasyon taşıma kapasitesine ulaşınca yoğunluk artar. Buna bağlı bireyler arası olumsuz etkileşim ve cevre tepkisi artar. Buna bağlı ortamda biriken zehirli madde –yaşam alan darlığı-besin yetersizliği popülasyon büyümesini engeller. Ölüm arta ve yoğunluk azalır.
Bakteriler 20 dk. Bir bölünür. Ancak belli sayıya ulaştıklarında metabolik atıkları üremelerini engeller.
Ve sayıları azalır. Aynı deney farelerle yapıldığında belli sayıya ulaşan farelerde strese bağlı ölüm, kısırlık popülasyon yoğunluğunu azaltır.
Bitkilerde su, ışık, mineral, çevre şartları popülasyon büyümesinde etkilidir.
Komünite: Belirli bir alanda sürekli etkileşim içerisinde bulunan canlıların oluşturduğu topluluktur. Aynı yaşam ortamını paylaşan farklı türler topluluğu incelenerek kolaylık olsun diye Bitki, Hayvan, Bakteri, mantar komüniteleri ayrı ayrı olduğu gibi aynıda olabilir. Komünite’erin tipi ve büyüklüğü çeşitliliği ve çevre şartlarının organizmalar üzerindeki etkilere bağlıdır.
Sıcaklık, nem, yağış, besin vb. faktörler tür çeşitliliği dolayısıyla Komünite tipi ve büyüklüğünü etkiler.
Komüniteler tür çeşitliliği bakımından farklılık gösterir. Ekvatordan-kutuplara ovalardan-dağlara gidildikçe tür çeşitliliği azalır.
Kutuplar tür çeşitliliği az tropikal bölgelerde tür çeşitliliği fazladır. Tür çeşitliliği iklime bağlıdır. Coğrafi büyüklüğe bağlıdır. Ortamdaki suya bağlıdır. Ortamın endüstri atıkları ile kirletilmesine bağlıdır. Denizlerde ise ışık, ısı, oksijen tür çeşitliliğini etkiler.
Komünitede av avcı ilişkisi
Komünitede farklı türler mutaalizm (ortak yaşam), paratizm ( asalak yaşama ) ve av- avcı ilişkisi gibi rekabet nedeniyle sürekli etkileşim içerisindedirler. Aynı ortama fazla sayıda bireyler yerleştirmeye çalışınca rekabet oluşur.
Aynı ortamdaki bitkilerde su, ışık, mineral gibi etkenler sürekli rekabet oluşturur. Bahçe bitkileri yabani otlarla rekabet içinde olduğu gibi yabani otlar kendi aralarında yani aynı türün bireyleri arasında da rekabet vardır. Türler arasında olan rekabete türler arası rekabet denir. Buğday tarlalarında buğday ile yaban otları arasında rekabet vardır.
Ekolojik niş, bir canlının beslenmek korunmak, saklanmak, üremek ve diğer canlılarla ilişki içerisinde olmak için gösterdiği faaliyetlerin tümüdür. Bu etkinlikler farklı olarak ekolojik niş oluşumunu sağlar.
Rus bilim adamı iki protistia türü arasında aynı kültür ortamında birlikte yetiştirildiğinde powella türü sayısı artarken caudatum türü yok olmaya başlar. Bu türler benzer olduğu için aynı kaynaklar için rekabet olmuştur. Bu şekilde ekolojik nişleri aynı olan iki tür arasındaki rekabette türlerden bir yok olur veya doğal selleksüyonla yeni bir kaynaktan elde edilecek özellik kazanır. Ekolojik olarak benzer türler bir veya daha fazla farklılık varsa komünite içinde birlikte bulunabilirler.
Tür içi ve türler arası rekabet bitki ve hayvan popülâsyonlarının büyümesini sınırlar ve dengede tutar.
Popülâsyonun varlığını sağlıklı sürdürmesi için su-besin-ışık-üreme alanları-yaşam alanları ve çevresel kaynakları kullanma türlerle rekabetle bağlantılıdır.
Rekabetin en önemli etkeni türlerin gelişme olgunlaşma dönemlerinde farklı olmasıdır. Bu fark azaldıkça rekabet artar. Fark artıkça rekabet azalır. Örnek kültür bitkisi ile yabani ot veya mısır fasulye gibi ekimlerdeki rekabet verimi etkiler.
Hayvan komünitelerinde bireylerinin çoğu birbirini yiyerek beslenir.Besin alan hayvan av beslenen hayvan ise avcı olarak isimlendirilir.Örnek Vaşak Tavşan arasında av-avcı ilişkisi var.Vaşak avcı,Tavşan ise av dır.
Vaşak popülâsyonu artarken tavşan popülâsyonu azalır. Tavşan popülâsyonu artarken vaşak popülâsyonu azalır. Belli bir süre tavşan bulamayan vaşak lar arasında tür içi rekabet olur. Bu tavşan popülasyon artışını sağlar. Av artarken avcı azalır. Buna av-avcı ilişkisi denir.
KOMÜNİTELERDE SİMBİYOTİK İLİŞKİLER
İki farklı türün yarar veya zarar görerek (birbirine) yaşamalarına ortak yaşam –simbiyotik yaşam-birlikte yaşam denir.
MUTUALİZİM: İki veya daha fazla türün karşılıklı fayda=yarar sağlayarak yaşamaları farklı özelliklerde olup birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayan türler arasında olur. Heterotrof canlı ile ototrof canlı arasında olur. Mantar ile alg ler arasında olur. Bu birlikteliğe Liken denir. Mantarlar alglerin ürettiği fotosentez ürünleri kullanır. Alglerde Mantarlardan su ve mineral ihtiyacını karşılar. İki canlı birbirine muhtaçtır. Filler ile üzerinde yaşayan haşereleri yiyen kuş türleri arasında mutualizm gevşek mutualizm dir.
KOMMENSALİZİM: Birlikte yaşayan iki türden yararlanan türe konuk diğer etkilenmeyen türe konak denir. İstiridyenin sırt boşluğunda küçük yengeç türü yaşar. Yengeçler konağın yemediği arta kalın besinleri yer beslenir. Ve dış etkilerden korur. Yengece bir fayda sağlamaz.
PARAZİTİZİM: Birlikte yaşayan organizmalardan biri yarar görürken diğeri zarar görür. Parazit üzerinde yaşadığı konağın besinini kullanır atıkları ile üzerinde yaşadığı canlıya zarar verir. Enzim ve sindirim sistemleri gelişmemiştir. Üremeleri hızlıdır.
Bir Hücreli Parazitler: Bakteri, amip, kamcılılar insanda sıtma dizanteri kolera v.b. hastalık yaparlar.
Bitkisel Parazitler: Bunlar yarı parazitler ve tam parazitler diye ikiye ayrılır.
Yarı Parazitler: İnorganik maddeleri kullanarak organik madde sentezlerler. Ökse otu gibi. Üzerinde yaşadığı bitkinin gövdesindeki ksilemden su ve sudaki inorganik bileşikleri alırlar.
Tam Parazitler: Fotosentez yapmazlar. Yaprakları küçük ksilemleri zayıftır. Üzerinde yaşadığı bitkinin iletim sistemini kullanır. Su ve organik madde ihtiyacını karşılar.
Hayvansal Parazitler:
a-İç Parazitler: Sindirim sistemleri yok. Konağın sindirilmiş besinlerini kullanır. Hareket duyu sinir sistemleri basit ama üreme sistemleri gelişmiştir. Tenya, bağırsak solucanı örnektir.
b-Dış Parazitler: Sindirim sistemleri gelişmiştir. Sindirim enzimleri az. Konağın kanını veya vücut sıvısını emerler. Bit pire kene örnektir.
SÜKSESYON: Komüniteler zamana bağlı değişir. Canlılar zamanla ölür yerine yenileri gelir. Ancak insan müdahalesi baraj, yol, aşırı otlatma, v.b yangın, sel, doğal afet gibi nedenler komünite yapısını bozar. Bozulan komünitelerde öncü türler ortaya çıkar. Zaman içinde bunlar yerini başka türlere bırakır. Bu sıralı yapı komünite yerini alıncaya kadar devam eder.
Belirli bir bölgede uzun bir zaman içinde türlerin aşamalı olarak birbirlerinin yerlerini almasına süksesyon =ardıllık veya sıralı değişim denir.
Bazen ormanda bir veya iki tür bütün ormanın görünüşünü etkiler. Bu etkiyi yapan türe baskın tür denir.
I.BİRİNCİL SÜKSEYON: Üzerinde canlı bulunmayan ortama canlı yerleşmesidir. Başlangıçta şartlar canlı gelişimine elverişli olmayabilir. İlk olarak Liken, yosun, ot, funda, çalı, ağaç evreleri değişimi olur.
Liken evresi: Kaya kum çakıl ortamında sadece liken gelişir ve ortamın topraklaşmasını sağlar.
Yosun evresi: Likenler rekabeti kaybeder. Yosunlar ortaya çıkar ortam nemlenir ve omurgasız hayvanlar ortama yerleşir. Ölü organizma ve atıkları çürüyerek toprak kalitesini artırır.
Ot evresi: Bitkiler rekabeti kazanır ortama otsu bitkiler yerleşir. Zamanla hayvan çeşitliliği artar.
Funda Çalı evresi: Ortama rekabeti kazanan böğürtlen ardıç gibi küçük ağaçlar yerleşir. Hayvanlar arası rekabet olur. Hayvanlar beslendikleri bitkilerin tohumlarını taşır.
Ağaç evresi: Funda çalı evresi sonunda Büyük ağaçlar ve altında hayvan türleri küçük bitkiler oluşur. Ortam şartları değişmez ise dengeli komünite oluşur.
Dengeli komüniteye klimaks denir.
2-İKİNCİL SÜKSEYON: Toprak yapısı bozulmadan komünitenin aşırı otlatma yangın gibi nedenlerle yapısının bozulmasıdır. Tarım ve otlatma yapılan alanlar terk edildiğinde oluşan durumdur. Önce bir yıllık bitkiler-kısa bodurumsu çalılar-kavak türleri sedir ağaçları sırasıyla ortaya çıkar. En son meşe ve akça ağaç kayın’dan oluşan ormanlar oluşur.
19 asırdan itibaren sanayileşme çarpık yerleşim komünite ve ekosistemlerin bozulmasına neden olmuş. Bu çevre sorunlarını giderip doğal kaynakları korumamızın önemini artırmıştır.
POPULASYON EKOLOJİSİ
Canlılar çevresel faktörlerin etkisinde kalarak çevreye uyum sağlar. Canlıların sayıları mevsimsel olarak arta veya azalır. Canlılar bulundukları ortamda topluluk oluşturur.
Popülâsyon: Aynı türden bireylerin oluşturduğu topluluktur. Belirli zaman aralığında belli bölgelerde oluşan aynı türe ait bireyler topluluğudur. Sınırları belirlenir. Türkiye deki insan popülâsyonu, Mersindeki insan popülâsyonu gibi. Alan çok büyük çok küçük olabilir.
POPULASYON DİNAMİĞİ
Popülasyon yoğunluğu büyüklüğü dağılımı yaş dağılımı popülasyon dinamiğidir.
Popülasyon yoğunluğu: Birim alana düşen birey sayısıdır.
Popülasyon yoğunluğu İşaretleme veya örnekleme yöntemi ile belirlenir.
Doğum Oranı: Birim zamanda popülasyona katılan birey sayısıdır(üreme ile).
Ölüm oranı: Birim zamanda popülasyondan ayrılan (ölüm ile) birey sayısıdır.
Doğum ve ölüm oranı verileri popülasyon hakkında verileri popülasyon hakkında büyüklük-denge v.b bilgileri verir.
Popülâsyon büyüklüğü birim zamanda popülâsyonu oluşturan birey sayısıdır. Popülâsyona dışarıdan katılan bireylere iç göç, ayrılanlara ise dış göç denir.
A B C
POPÜLASYON DOĞUM ÖLÜM
BÜYÜKLÜĞÜ = VE İÇ GÖÇ - DIŞ GÖÇ
B>C İSE POPÜLÂSYON BÜYÜKLÜĞÜ ARTAR
B<C İSE POPÜLÂSYON BÜYÜKLÜĞÜ AZALIR
B=C İSE POPÜLÂSYON DENGEDEDİR
Yüksek çoğalma potansiyelinde olan (sınırlama yoksa) popülasyon J tipi büyüme eğrisi ile büyür.
Çevresel sınırlama nedeni ile ölüm oranı artar ise popülasyon birey sayısı artmaz. Popülasyon taşıma kapasitesine yaklaşıldıkça büyüme yavaşlar. Büyüme eğrisi sağa sola doğru eğim yaparak S şeklini alır. Popülâsyon doyma noktasına ulaşarak dengelenir.
Taşıma kapasitesi: türler arası rekabet av-avcı ilişkisi sıcaklık yağış ışık toprak besin vb faktörler popülasyon büyümesini etkiler. Hiçbir popülasyon sınırsız büyümez. Popülasyonun birey sayısı artışları büyüme-üreme-beslenme için yeterli kaynak sağlamalarını engeller. Belli bir yaşam alanında bulunabilecek en fazla birey sayısına taşıma kapasitesi denir.
Popülasyonda birey sayısı arttıkça (taşıma kapasitesine) yaklaştıkça çevre direnci artar. İklim hastalık rekabet vb etkenler çevre direncini arttırır. Bu büyüme hızını azaltır yavaşlatır. Popülasyon belli sınırlar arasında kalır.
Popülasyon Dağılımı: Popülasyondaki bireylerin belirli bir alandaki yerleşme biçimidir. Ya kümeli ya düzenli yada rastgele dağılım olur.
Popülasyonda yaş dağılımı dengede olan bir popülasyonda her yaş gurubu birey sayısı aynıdır.Doğum ile ölüm birbirine yakındır.
Azalan popülasyonda yaşlı nüfus fazla genç nüfus azdır. Doğum azdır.
Büyüyen popülasyonda genç nüfus fazla genç nüfus azdır. Doğum fazladır.
Popülasyondaki Aşırı Büyümenin Olası Sonuçları
Popülasyon taşıma kapasitesine ulaşınca yoğunluk artar. Buna bağlı bireyler arası olumsuz etkileşim ve cevre tepkisi artar. Buna bağlı ortamda biriken zehirli madde –yaşam alan darlığı-besin yetersizliği popülasyon büyümesini engeller. Ölüm arta ve yoğunluk azalır.
Bakteriler 20 dk. Bir bölünür. Ancak belli sayıya ulaştıklarında metabolik atıkları üremelerini engeller.
Ve sayıları azalır. Aynı deney farelerle yapıldığında belli sayıya ulaşan farelerde strese bağlı ölüm, kısırlık popülasyon yoğunluğunu azaltır.
Bitkilerde su, ışık, mineral, çevre şartları popülasyon büyümesinde etkilidir.